7 Aralık 2014 Pazar

Edirne Nasıl?


*Freelance işlerin bu riski var işte, gecelerce "büyük şirketin havalı büyük çalışanları" sizi çalıştırır, sonra da geceler süren çalışmalarını, açıklamaya bile gerek duymadan yok  
sayarlar. Sonuç, ortada bi sürü yazı; ama sıfır para! 
E yazılar boşa gitmesin mademlik bu reklam kokan şehir paylaşımlarının amacı. Yazıları yayınlarken elbette ki "büyük şirket" incinmesin diye, şirketin ismini sildim. Bazı devriklikler de o nedenle.

Öyle işte.
 
Edirne

Şehir Bilgisi:

Tarihe muhteşem bir yolculuğa var mısınız? Cevabınız evetse, Edirne’ye otobüs biletinizi alıp yola koyulmanızı öneririz. Bu yolculuk, leziz Edirne ciğerini, Kavala kurabiyesini, badem ezmesini, geleneksel üzüm ezmesi içeceği hardaliyeyi tatmanıza fırsat tanıyacak. Ayrıca, damak zevkinize hitabın yanında, Roma, Bizans ve  Osmanlı tarihinin en önemli eserleri ve mimari yapılarını görmenizi de sağlayarak sizi kültürel manada da besleyecek. Üstelik Edirne’nin şehir yapısı o kadar düzenli ki, yürüyerek bile bu şehirde hem günümüzü hem de geçmişi canlı canlı yaşayabileceksiniz.

Marmara Bölgesi’nin dördüncü büyük kenti olan Edirne, Yunanistan ve Bulgaristan’a oldukça yakındır. Öyle ki Bulgaristan'a 17 km. Yunanistan'a ise yalnızca 7 km uzaklıktadır. E hal böyleyken de, bir çılgınlık yapıp Edirne tatilinizi uzatarak  bu ülkelere de günübirlik otobüslerle gidebilirsiniz.

Hatta size iddialı gelebilir belki ama, Edirne gezinizden sonra  bu kente bir kaçamak daha yapmayı düşüneceksiniz. Öyle ki, tam manasıyla bir açık hava müzesi olan bu kentin yalnızca müzelerini gezmek bile neredeyse bir gününüzü alacak. Dolayısıyla gezinize erken saatlerde başlamanız, avantajınıza olacaktır.


Nereler Gezilmeli?

Bu şehre ilk defa geliyorsanız size tavsiyemiz, şehri tam anlamıyla yaşamak için kesinlikle otobüsten iner inmez burada yaşayanlarla sohbete girişmeniz olacaktır. Zira yeni yerleşim yerleri haricinde kalan eski Edirne sokakları, Bulgaristan’dan göç etmiş ve ülkemizin zorlu dönemlerinden geçmiş aileleri barındırmaktadır. Dolayısıyla Edirnelilerle sohbet etmek, ülkemizin gizli kalmış tarihine de tanıklık etmenizi sağlayacaktır. Üstelik bu şehirde yaşayanlar o kadar sıcak kanlı ki, sohbete girişmek için özel bir çaba harcamanıza inanın gerek kalmayacak.

Gezinizi tamamladığınızda, sevdiklerinize ve hatta kendinize Edirne’nin meşhur Kavala kurabiyesi, hardaliyesi ve badem ezmesinden almayı sakın unutmayın deriz.

Selimiye Camisi
Mimar Sinan’ın ustalık eserim diye tanımladığı Selimiye Camisi, 1568’de inşaatına başlanmış ve 1574’te ibadete açılmış ve hala ibadete açıktır. Edirne Selimiye Cami’sine girdiğinizde meşhur ters lale figürünü görmeden çıkmayın deriz.

Eski Cami
1403 yılında imarına başlanan cami, 1414 yılında ibadete açılmıştır. Geleneksel Osmanlı mimarisinin örneklerinden olan Eski Cami’nin mimarı Konyalı Hacı Alaaddin’dir. İçinde ve dışında ünlü hattatlar tarafından yazılmış yazılar bulunan camiye fotoğraf makinelerinizi çekime hazır halde bulndurmanızı öneririz. Zira Ara Güler’in meşhur Allah ve Kadın fotoğrafının bir benzerini kim bilir belki de siz de çekebilirsiniz.

Edirne Kapalıçarşı
1569 yılında Mimar Sinan’a yaptırılan yapının asıl adı Alipaşa Çarşısı’dır. Selimiye Camisi’ne oldukça yakındır. Dolayısıyla otobüsten iner inmez gezi planınıza bu iki muhteşem eseri görerek başlayabilirsiniz.

Adalet Kasrı
Edirne Sarayı’nın sağlam kalan tek yapısıdır. Saraya Kanuni Sultan Süleyman döneminde eklenmiştir. Kanuni’nin meşhur kanunlarını yazdığı bu tarihi binayı Edirne gezinize mutlaka dahil etmelisiniz.

Balkan Şehitliği
Balkan Savaşı sırasında şehit düşmüş asker ve sivilleri anmak için 1994 yılında inşa edilen anıttır. Edirne’nin Sarayiçi mevkisindedir.

Edirne Etnografya ve Arkeoloji Müzesi
Eğer müze gezmeyi seviyorsanız, Edirne gezinize mutlaka bu müzeyi de dahil etmelisiniz. 1971 yılında açılan Etnografya ve Arkeoloji Müzesi’ndeki eserlerin çoğu prehistorik dönemden kalmadır. Müzenin şehir merkezinde olması, gezinize kolayca eklemenize de olanak sağlamaktadır.

Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi
Selimiye Külliyesi’nin içinde bulunan Türk İslam Eserleri Müzesi’nde Osmanlı döneminden kalma tekke eşyaları, mutfak malzemeleri, Kırkpınar güreşlerinde kullanılan pehlivan malzemeleri, ağaç ve çini işlerinden yapılma eserler bulunmaktadır.


Tarihçe:

Tarihi MÖ. 7. yüzyıla dayanan Edirne’de günümüze dek üç dönem yaşanmıştır. Roma, Bizans ve Osmanlı. Tarih boyunca stratejik olarak her zaman öneme sahip olmuştır. Romalılar’dan Bizanslılar’a geçen Edirne, Haçlı Seferleri boyunca birçok defa yağmalanmıştır. 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı topraklarına katılan kent, İstanbul’un fethine dek Osmanlı İmparatorluğu’na doksan iki yıl boyunca başkentlik yapmış, eğitim ve ticaret alanında önemli pozisyonda olmuştur. Cumhuriyet tarihinden itibaren de Marmara Bölgesi’nin ekonomik olarak dördüncü büyük kenti olarak anılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder